Öntürklerde mezarlarına saldırı savaş sebebiydi

Öntürklerde kurgan (mezar) ve ölü gömme kültürü derin kutsallıklar içerir.

Öte dünyada dirilip yaşanacağı inancı nedeniyle kurganlara, ölüye ait çeşitli eşyalar bırakıldığı hafriyatlardan anlaşılmıştır. Bu özellik, başka kavimlerde ve coğrafyalarda da görülmüştür.

İskit/Saka kurganlarıyla Hun kurganlarının birbirine benzemesi, devamlılık ilişkisinin bir sonucudur.

Öte yandan İskit kurganlarıyla Selçuklu kümbetlerindeki mimari geleneğin dikkat çekici benzerliği, aynı tarihsel devamlılık ilişkisinin bir soncudur. (1)

Bu ilginç tarihsel benzerliklere bir başka örnek, Frigya’nın başkenti Gordion tümülüsleriyle Altay kurganlarının birbirlerine bezeyişlerinde de görülmektedir. MÖ 455-406’lara tarihlenen beş büyük Pazırık kurganıyla MÖ 750-600’lere tarihlenen Gordion tümülüslerinin birbirine benzerlikleri, mimari yapılışları, içerisindeki eşyalar, gömülüş şekillerinin paralellikleri Amerikalı bilim insanlarınca açıklanmıştır. Ayırdedici sivri İskit serpuşunun Gordiom’da da bulunduğu belirtilmiştir. (2)

Bu tarihi gerçek, başka birçok örnekte olduğu gibi, özellikle Kazım Mirşan’ın çalışma ve başarılarıyla ortaya çıkarıldığı gibi, Türklerin ilk defa 1071 yılında Anadolu’ya gelmedikleri, ondan binyıllar önce Anadolu coğrafyasına gelerek yerleştikleri gerçeğinin kanıtıdır. Büyük Atatürk bu konuda, “Ey Büyük Türk Milleti; sen Anadolu’ya sonradan gelme değil, ilk yerleşip medeniyet kuranların çocuklarısın; Sümerler, Hattiler, Hititler, Firigler, Urartular, İskitler biziz; hepsi bizim atalarımız, Sakaların kollarıdır. Hatta

dahası da vardır” diyerek tarihi gerçeğe parmak basmıştır. (3)

Mezarlar, Öntürklerin kutsalları arasında yer alır. Öyle ki kurganlara herhangi bir tasallut, saldırı ve savaş sebebi sayılmıştır.

Herodot’tan öğrendiğimize göre, Darius Trakya’dan İskitler üzerine yaptığı sefer boyunca onca kovalamasına rağmen bir türlü İskit ordusuyla karşılaşamaz. Çünkü İskitler gerilla taktiği izleyerek, Darius’un ordusu önünden bir görünüp bir kaybolarak onları çöllere çekmeye çalışır. Morali bozulan Darius, İskit hakanına bir mektup yazar. “Ey garip adam, yapabileceğin iki şey varken neden sürekli kaçıyorsun? Eğer kendini bana karşı koyabilecek kadar güçlü sanıyorsan çık karşıma, savaşa gir, yok o kadar güçlü değilsen o zaman efendin olarak bana haraç olarak toprak, ekmek ve su getir, huzuruma çık!” der. (4)

İskit Kağanı İdanthyrsos Darius’a şu cevabı gönderir:

“İranlı (…) beni hiç kimse ne korkutabilir ne de önünden kaçmaya zorlayabilir, senden kaçtığım yok. Şimdiye kadar yaptığım şey, barış zamanlarında yaptığım şeyin aynısıdır. Neden savaşa girmiyorum? (…) Bizim ne kentimiz var ne de dikili bir ağacımız ki elden gitmesin ya da yakılıp yıkılmasın diye korkup hemen savaşa girelim; ama siz eğer ille de savaşmak istiyorsanaz, bizim atalarımızın mezarları var, onları bulun, onlara el kaldırın, o zaman görürsünüz mezarlarımız için dövüşüyor muyuz , dövüşmüyor muyuz.” (5)

Bu durum, İskitlerde, Öntürk atalarımızda savaş sebebini somut olarak açıklamaktadır.

(1) İlhami Durmuş, İskitler, s. 73 (Akt. Bahtiyar Aydın, Sakalar/ İskitler Gizlenen Kök Atalarımız, s.123 )
(2) Leonid Marsadolov, Altay’daki Pazırık Kültürü, c. 3, 2002, s. 895-902 (Aktaran Bahtiyar Aydın, Sakalar/ İskitler Gizlenen Kök Atalarımız, s. 124)
(3) Önder Göçkün, Atatürk’ü Anlamak ve Sevmek/ dergipark.org.tr, s. 149
(4) Herodot, Tarih, s. 346 (Aktaran Bahtiyar Aydın, Sakalar/ İskitler Gizlenen Kök Atalarımız, s. 127)
(5) Age, s. 346-342 (Aktaran, Age, s. 127)
YENİGÜN
Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.