Ortak aklı hâkim kılmaya çağırıyoruz!

Kendi Gitti; Dönemindeki “Baskı ve Zulmü”

Tartışılmaya Devam Ediyor

Burdur’u 16 Haziran 2016 ile 26 Nisan 2018 tarihleri arasındaki 2 yıllık dönemde “kötü yönettiği” belirtilen eski Vali Şerif Yılmaz’ın ilimizde zücaciye dükkânına giren fil gibi kırıp döktüklerini düzeltmek için “ortak akıl”a çağrı yapan sözkonusu “baskı ve zulüm dönemi”nden en çok mağduriyete uğramış şahsiyet olan Platform Başkanı Kemal Arslan yazılı açıklama yaptı. Arslan açıklamada, “2 yıldır estirdiği baskı ve hukuksuzluklar karşısında Burdur’un sahipsiz ve yalnız bırakıl”dığını, AKP Hükümeti’nin 2 milletvekili arasındaki çelişki ve uzlaşmazlıkları çok iyi kullanan eski Vali Şerif Yılmaz’ın “kendisini atayan siyasi kadroları dahi dinlemeyerek kontrol edilemez despot bir yönetim anlayışı ile halkı canından bezdirdiği”ni ve “adliye koridorlarında adalet arar” hale getirdiğini iddia etti.

İşte Arslan’ın eski Vali Yılmaz’ın “baskı ve

zulüm” olarak nitelediği icraatları ve Arslan’ın çağrısı!

Kişisel husumeti nedeniyle serbest turizm-ticaret faaliyetini sürdüren iş insanlarının faaliyetlerini keyfi biçimde durdurup, zarar etmelerinin yanı sıra Burdur’da turizmin, sanayinin gelişmesini önlemiştir.

Yine kişisel husumeti nedeniyle hiçbir haklı gerekçeye dayanmadan seçilmiş Muhtarı görevden uzaklaştırmaktan çekinmemiştir.

Yaygın eğitimin etkin dallarından birisi olan Halk Eğitim Meslek Kurslarını Türkiye’de sadece Burdur Merkezde yasaklayarak Usta Öğretici kadınları işsiz-aç bırakmış, bu kurslardan hizmet alan sayıları yüzleri bulan ev kadınlarının eğitimlerine engel olmuştur.

Okul saatlerine müdahale ederek, çocuklarımızı aç, aileleri perişan bırakan Şerif YILMAZ döneminde Burdur eğitim başarısı aşağıya düşmüştür.

Hiçbir sosyal gereksinim olmadığı halde getirdiği yasaklamalar ile Burdur’u yasaklı bir kent haline getirerek yaşamı insanlarımıza zehir etmiştir, Şerif YILMAZ.

Yazıya gitmek için tıklayınız

Kısacası OHAL yetkilerini kötüye kullanmaktan çekinmeyen Vali Şerif YILMAZ dönemi; İbrahim HAZIM Bey ve Ömer Naci BOZKURT döneminden sonra Burdur’da en kötü yönetilen dönem olarak tarihe geçmiştir.

Değerli Basın Mensupları,

Şerif YILMAZ döneminde eksikliğini hissettiğimiz ve ağır bedeller ödediğimiz, demokrasimizde ki katılım eksikliği, Burdur sivil toplum örgüt ve önderlerini bir kez daha şapkalarını ellerine alıp düşünmeye zorlamaktadır.

Çıkış yolu, her türlü siyasi yapılanma dışında, kentin sosyo-ekonomik gelişmesinde ve karşılaşılan sorunların çözümünde söyleyecek sözü olan herkesin ve her kesimin katılıp görüş bildirebileceği, oluşturulan görüşlerin merkezi ve yerel yöneticilere iletilerek takibi yapılıp, halkın yönetim süreçlerine katılımı sağlanıp Burdur, halka rağmen yönetilme anlayışından kurtarılacaktır.

Bu sistem, gerçekleştirilmesi imkânsız bir süreç değildir. Şaplon siyaset merkezli ön yargılarımızdan kurtulup, huzurlu bir kentte birlikte yaşama olan özlemimizi öne çıkarmak yeterli olacaktır.

Bu bağlamda herkesi ve her kesimden insanı, barışma ve kucaklaşma günlerinden olan bu bayram gününde özlemimizi yineliyor, Burdur’un önceliği gündem üzerinde değerlendirmeler yapmak ve görüş bildirmek üzere düzenlenecek toplantılara katılmaya çağırıyoruz.

 

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.