
Hani vatandaşlarımız arasında olmayacak bir iş için muhalefet edenlere
– “Olmaz, olmaz deme, burası Türkiye!” derler ya!
Bir Andrew Brunson krizi vardı.
İzmir’de, “terör örgütleri adına suç işlediği ve casusluk yaptığı” iddiasıyla hakkında 35 yıl istemiyle mahkemesi vardı. Ev hapsindeydi. 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi. İnfazdan serbest bırakıldı. Yurt dışı edilecekti. “Milli güvenliği tehdit eden faaliyetlerde bulunduğu” iddiasıyla sınır dışı edilmek üzere Göç İdaresine teslim edildi eşiyle birlikte. İşlemler devam ederken 15 Temmuz soruşturmasında bir “gizli tanık” Brunson aleyhine savcılıkta ifade verdi ve Evanjelik Rahip Brunson, Gülen ve PKK bağlantılı olduğu gerekçesi ile tutuklandı.
Kıyamet koptu tabii!
Türkiye ile ABD arasındaki gerginlik tarihte görülmemiş boyutlara ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyorlar ki, papazı bize verin. Bir papaz da sizde var. Siz onu bize verin biz de onu yapalım yargıda gereğini size verelim” şeklinde sert çıkışlar yapıyordu.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, Mitchell Brunson’ın serbest bırakılmaması halinde, “Türkiye için sonuçları olabilir” şeklinde tehdit ediyordu. Ardından F 35 savaş uçakları konusu açıldı. Başbakan Yardımcısı Bozdağ, F-35’lerin teslimatı karşılığında “FETÖ soruşturmasından” tutuklu bulunan ABD’li rahip Andrew Brunson’ın serbest bırakılması talebinin “bir tehdit” olduğunu söyledi.
Daha öncekiler gibi Brunson’ın 3. tahliye talebi de reddedildi.
Bunun üzerine ABD’li yetkililer ayağa kalktı. Trump, “rezalet” dedi. Senatörler, Türkiye’nin finans kuruluşlarından kredi almasının engellenmesi için çalışmalar başlattılar.
Bunun üzerine Brunson’ın “sağlık sorunları” nedeniyle hapisliği ev hapisliğine çevrildi. Konuk kabul edebilecek, internet ve diğer tüm iletişim araçlarını kullanabilecekti.
Trump, “yeterli değil” dedi. “Ya bırakırsınız ya da sonuçlarına katlanırsınız.”
Bu açıklamalar gündeme bomba gibi düştü.
Türkiye’den sert karşı açıklamalar geldi. “Bu bir tehdittir” denildi. İlişkiler iyice gerildi.
ABD Brunson’ın serbest bırakılmamasında payları bulunduğu gerekçesiyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e yaptırım kararı aldı.
Mahkeme, 35 yılla yargılanan Brunson’a TCK’nın 220/7 maddesi gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verdi. İnfazdan serbest bırakıldı.
Doğru değil mi? Burası Türkiye, kitabına uydurulur, gene de yapılır.
Bunun gibi başka örnekler de var.
Şimdi “AK Parti-Demirtaş pazarlığı”na gelelim!
Birkaç gündür medyada Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ın İBB Başkanlığına aday olabileceği açıklamasıyla çalkalanıyor. Demirtaş’ın tahliye edilebileceği iddia ediliyor.
Basında belirtildiğine göre, Bayan Demirtaş’ın İBB adaylığı açıklaması Meclis kulislerinin de gündeminde bulunuyor. AK Parti’nin Demirtaş’la pazarlık masasında olduğu belirtiliyor.
“Pazarlığa göre, Selahattin Demirtaş seçimlerden önce tahliye edilecek ve karşılığında Başak Demirtaş İBB Başkan Adayı olacak.” deniliyor. Ulusal Kanal’a konuşan milletvekilleri, AK Parti’nin MİT üzerinden Selahattin Demirtaş ile İstanbul merkezli yerel seçim pazarlığı yaptığını söyledi. Hesap ise, AK Parti’nin bu hamlesiyle CHP İstanbul’da DEM Parti seçmeninin desteğini alamayacak. DEM Parti’de ise bu konuda görüş birliğinin olmadığı ileri sürülüyor. Bunun için Demirtaş, DEM Parti genel merkezini de bu pazarlığa ikna etmek için, açılım sürecinin başlatılmasını istediği iddia ediliyor.
Hukukçular ise meclis gündemindeki 8’inci yargı paketindeki infaz düzenlemesine dikkat çekti. Tutuklu kaldığı süre gözetilerek Selahattin Demirtaş’ın tahliyesinin mümkün olabileceği belirtildi.
Olur mu, olur?
24 Ocak’ta parti çıkarlarını öne alanların, vatan ve millet çıkarlarını ters dönenlerin hali perişanını Meclis’te NATO oylamasında gördük. Bu kesimler arasında kişisel ve parti çıkarları önde geliyor; vatan ve millet çıkarı diye bir kavram ve değerleri bulunmuyor.
- “Dijital dünya çocukları ‘ev genci’ yapıyor”
- ‘İŞKUR Gençlik Programı’ protokolü imzalandı
- Turistik tarihi Likya Yolu ranta kurban edilme tehlikesi devam ediyor
- Gazze, Gazzelilerindir
- Şeytanı kıskandıracak oyun: Motosiklet Kazası İhbarının Enteresan Sonu
- MAKÜ öğrencilerinden büyük başarı
- Gözleriniz kuruyor, yanıyor ve batıyorsa…
- Rektör Dalgar, Emitt 2025 Fuarında