Zengin petrol ve doğalgaz yataklarını kontrol altında tutmak isteyen Amerika 20 yıldır işgal ettiği
Afganistan’dan pılısını pırtısını toplayıp gidiyor. Evet, Biden Vietnam, Kore, Irak, Suriye’de yenildiği gibi Afganistan’da da yenildiğini itiraf etti. Bizim kraldan fazla kralcı Amerikancılar bu yenilgiyi içine sindirememiş ki “hayır yenilmediniz Taliban zulmediyor” sloganları atmaya başladılar.
Amerika’nın barış ve demokrasi getireceğim diyerek sadece kan ve gözyaşı getirdiği Ortadoğu gerçek tehlikenin farkına vardı. Bizdeki rantçılar panikte. Biden “yenildik! “diyor. CHP‘liler “hayır yenilmediniz. ABD yenilmez. Kontrollü darbe” diyor. Ne demekse? 15 Temmuz’da da aynı senaryoyu ve sloganları kullandılar ‘tiyatro’ dediler ama kimseyi inandıramadılar. Ateşin Çocukları “300 yangını biz çıkardık” dedi. CHP‘liler yine hep bir ağızdan “yok, siz yakmadınız, hükumet söndüremedi“ dedi. Trajikomik bir şekilde bu söylemler devam edecek görünüyor. Artık şaşırmıyoruz. Atlantik’ten sufle edilen replikler fondaş medyadan yayıldıkça “CHP KOROSU” standart kalıpları hep bir ağızdan söylüyor.
Afganistan’a gelince İslam Cumhuriyeti Başkanlık Sistemi ile yönetilen ülke 1919’a kadar Büyük Britanya sömürgesi olmuş, 1919’da Batı sistemini reddederek bağımsızlığını ilan etmiştir. Afgan halkının %99’u Müslümandır. %80’i Sünni, %20’si Şii’dir. İslam ilk defa Hazreti Osman zamanında Afganistan’a girmeye başlamış, Emeviler zamanında Basra Valisi Abdurrahman Semure döneminde İslamlaşma süreci hızlanmıştır. Afganistan toplumu tasavvuf ve tarikatlardan oluşmuştur. Afganistan’ın İslamlaşmasında önemli tesirleri bulunan tarikatlar günümüzde de devam etmektedir. Burada Kubrevviye, Kadirriye, Sühreverdiyye, Şuttariye, Çiştiyye ve Nakşibendiyye birçok tarikat vardır. Hint dinlerinin etkisi altında gelişen bazı tarikatlar Sünni tarikatlardan büyük ölçüde sapmışlardır. Bayezid-i Ensari (MÖ. 993/1585) Revşenniye Tarikati bunlara örnektir. Halkın eğitilmesinde İslami ve geleneksel kültürün yeni nesillere aktarılmasında İslam kültürü için tehlike oluşturan modernizme karşı durmada tasavvuf ve tarikatların önemli fonksiyonları olmuştur. Tarikatlar işgalci Sovyet birliklerine ve komünist yönetime karşı da mücadele etmiştir. 1919’da Emanullah Han Ruslarla dostluk anlaşması yapmış, Batı kültürünü Afganistan’a taşımak isteyince Müslüman halk tepki göstermiştir. Kanlı olmuş ve Emanullah Han yerini Savunma Bakanı Nadir Han’a bırakarak İtalya ‘ya kaçmıştır. Nadir Han İngilizlerle isyanları bastırmış ama o da öldürülmüştür. 1933’den 1973’e kadar sürekli kaos yaşanmış, başa gelen çoğu liderler idam edilmiştir. 1978’lerde Müslümanlar 28 eyaleti ele geçirerek İslam birliğini oluşturmuştur. Sovyetler 1980’lerde yine gelişmelerden rahatsız olunca Afganistan‘ı işgal etmiş, 1989’a kadar orada bulunmuştur. Afgan İslam Mücahitleri gizlice örgütlenerek Rusya’yı yenilgiye uğratmış, 1992’de Rusya geri çekilmiştir.
AMERIKAN İŞGALİ
7 Ekim 2001’de Amerika 40 NATO ülkesiyle Afganistan’ı işgal etmiştir. Asıl amaç İkiz kuleler değil
Rusya, Çin ve Hindistan‘a karşı zengin petrol ve doğalgaz yataklarını kontrol altında tutmaktır.
Amerika Afganistan’a hiçbir zaman medeniyet, barış ve demokrasi getirme derdinde de olmamıştır.
Taliban ise oradaki tarikat birlikteliğinin ortak adayıdır.
AFGANİSTAN VE TÜRKİYE
Cumhuriyet dönemine dayanan bir dostluk vardı. Sultan Ahmet batıya karşı Kurtuluş Savaşını desteklemiş, TBMM’de Kabil’de temsilcilik açmıştır. Türkiye Afgan asıllı Abdurrahman Samadan’ı
Afganistan’a elçi göndermiştir. Türkiye 8 Temmuz’da Sadabat Paktına girmesi için Afganistan’a destek olmuş, 1955’te Bağdat Paktına katılmasına gayret etmiştir. Türkiye, 2006’da Londra Konferansında
Afganistan’ın yeniden imarı için 100 milyon dolar yardım yapmıştır. 2008’de yardım miktarını 200 milyon dolara çıkarmıştır. Türkiye Afganistan’da 50 bin Afgan öğrencinin faydalandığı 30’dan fazla okul inşa etmiş, Ekim 2014’te Türkiye Afganistan arasında Stratejik Ortaklık ve Dostluk Anlaşması imzalanmıştır.
Afganistan, 1778’de kurulan mücahit grubu kurucusu Seyyid Ahmet Geylani tarafından liberal eğitim ve laik düzeni benimsemiş, Batı tipi demokratik sistem taraftarı olmasına rağmen Cephe-i Necat’i Milli lideri Molla Muhammed Ömer tarafından TALİBAN yönetimine geçmiştir. Anlaşılan o ki Afganistan
Atatürk gibi bir liderin öncülüğünde bir devlete kendi geleneksel İslam yapısı nedeniyle sahip olamamış fakat tarihi boyunca en azından Atatürk’ün emperyalizme karşı verdiği mücadeleyi örnek almış bir ülkedir. Afganistan halkı kendi gelenek ve tarzı dışında bir laik yaşama ve kadın haklarına sahip olmalıdır. Amerika gittikten sonra bunu zaman ve olaylar belirler. Temennimiz çağdaş ve kadın haklarına saygılı bir Müslüman ülke olan Türkiye’yi yaşam tarzını da örnek alarak medeni seviyelere getirir. İçlerinde mutlaka bu devrimi yapacak eğitimli kişiler vardır. Emperyalizm bir ülkenin kendi düşünce yapısına engeldir. Bağımsızlık kazanılmadan çağdaşlık ve laiklik kazanılmaz. Atatürk bunu en iyi bilen liderlerdendir. Afganistan umarız artık çağ dışı uygulamalardan ve kendi ülkesinde kadınları yok sayan bir sistemden bir an önce kurtulup yaşanılası bir ülke haline gelir. NE MUTLU TÜRKÜM
DİYENE.
(Emperyalizmin ülkemizde oluşturduğu İslam görüntüsündeki İslam’ı ve yaşamı yozlaştıran tarikatları,
MOSSAD ve Barzani bağlantılarını deşifre ettiği için öldürülen Uğur Mumcu’nun yaş günü bugün.
Unutmayalım unutturmayalım.)
- Burdur’da Emekli Cafe ve Berber Salonu Açıldı
- Vatan Partisi’nden ‘İhanet Açılımı’na dur deme çağrısı
- Vatan Partisi’ne ilgi her geçen gün artıyor
- Vatansever Fedai Geleneğinin Son Örneklerinden Bilal Şimşir’i Üç Yıl Önce Kaybetmiştik
- Senir Suyu meselesinde yeni gelişme
- Başkan Ercengiz, ABB Encümen toplantısına katıldı
- SODOM VE GOMORRE
- Kamu Emekçiler Meydanlarda