
AK Parti’deki Milli Devlet Rüzgârı
Son zamanlarda 31 Mart seçimlerini izleyen aylarda AK Parti’nin önde gelen şahsiyetlerinden ardarda milli devlet vurgusu içeren açıklamalar geldi. Süleyman Soylu, Mehmet Uçum, Metin Külünk, Ahmet Selim Köroğlu, Ayhan Ogan’dan gelen açıklamalarda, emperyalizm güdümünde yürütülen MHP’yi AK Parti’den koparma planına dikkat çekildi. Bu gelişme AK parti ve MHP’yi toptan emperyalist Atlantik sepetine atanların ne kadar yanıldıklarını göstermekle kalmadı; aynı zamanda AK Parti içinde iki çizgi (milli ve Atlantikçi çizgi) mücadelesinin şiddetlendiğinin de kanıtı oldu
MHP’yi AK Parti’den koparma planı yürürlüğe sokuldu.
Emperyalist bir plan…
Batı MHP’yi AK Parti’den neden koparmak istiyor?
Çünkü MHP, son zamanlardaki adında “solcu”, “Atatürkçü” unvanları bulunanlara taş çıkartırcasına antiemperyalist tutumlarıyla dikkat çekti.
Bu şartlarda AK Parti içinden tepkiler nerelerden geldi?
Dış saldırıların hedefi ne?
AK Parti’nin önde gelen isimlerinden ardardına milli devlet vurgusu içeren açıklamalar geldi. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, eski AK Parti MKYK üyesi Metin Külünk, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu, Cumhurbaşkanı Danışmanı Ayhan Ogan yaptıkları açıklamalarda Batı’nın milli devlete yönelik saldırılarına dikkat çekti. Milli duruşlu AK Partililer dış politikada bölge ülkeleri ve ‘yükselen Asya’, iç politikada Batı destekli bölücülük, ekonomide ise kamucu vurgular yaptı.
İşte o açıklamalardaki milli vurgular:

ÜÇ HEDEF – Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “CHP öncülüğündeki ‘örtülü ittifak’ın üç aşamalı hedef vardır. 1- MHP’yi Cumhur İttifakından uzaklaştırmak. 2- ‘Kent uzlaşısı’ gibi milleti aldatan bir formülle terör örgütünün desteğini örtülü olarak almak. 3- Mümkünse 50+1 formülünü aşağı çekerek hem görünür HDP desteğine mecbur kalınmasını engellemek hem de ittifak zorunluluğunu ortadan kaldırmak suretiyle, Cumhur İttifakı’nı parçalayarak ayrı ayrı seçimlere girmelerini teşvik edecek seçim ortamını oluşturmaktır. Yukarıdaki nedenlerle 50+1 hedefine asla ulaşamayacak CHP temsilciliğindeki Batı cephesi, aynı yerel seçimlerdeki gibi “Türkiye İttifakı” ile barajı düşürterek yüzde 40’ların üzerinde bir oy oranına ulaşarak başarıya erişmeyi planlamaktadır. Tüm bunların altında ise Batı cephesinin üç ana gerekçesi var. 1- Kuzey Suriye’de PYD/PKK devleti 2- Demirtaş Kavala ve benzerlerinin salınması 3- Kıbrıs Elbette ki Türkiye yükselişinin durdurulması, zayıflatılması ve istenilenlerin yaptırılması. Batı cephesi için Cumhur İttifakı’nın dağıtılması isteği ertelenemez ve acil… Türkiye bunların hepsini görüyor ve çok temkinli… Bunların tamamını Gazze’den, Ukrayna – Rusya savaşından, İran’da olanlardan ve bölgemizdeki istikrarsızlık planlarından bağımsız düşünmemek gerekir.” |

SİSTEMLİ SALDIRI – Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum: “Milli ve devrimci bir direnişten doğan Cumhur İttifakı, 15 Temmuz sırasında ve sonrasında Cumhuriyetin ve demokrasinin ana koruyucu kuvveti olan halkın birinci ittifakı ve gücü oldu. Esası Milli Devleti koruma ve güçlendirme perspektifi olan Cumhur İttifakının ideolojik-politik hattı; 1- Tam bağımsız Türkiye, 2- Anti-emperyalizm, 3- Türkiye’nin coğrafi bütünlüğünü ve siyasi birliğini korumak, 4- Halkın iradesinin her mecrada doğrudan ve dolaylı belirleyici olduğu gelişkin bir demokrasiyi hayata geçirmek, 5- Devletin sermaye devleti olmasının önüne geçmek ve sermayeyle işbirliği yapan devlet olarak işlemesini sağlamak, 6- Sosyal adaleti temel politikalardan biri yapmak, 7- Savunma sanayi başta olmak üzere her alanda kamuyu güçlendirmek yaklaşımlarıyla şekillendi. Bu nedenle küresel emperyalizm Türkiye’ye yönelik projelerinin önünde engel olduğu için 31 Mart seçimlerinden sonra Cumhur İttifakını dağıtmayı ana strateji olarak belirledi. Bunun için iç ve dış odaklarla birlikte sistemli bir saldırı başlatıldı. Asıl hedef 2028 seçimleri öncesinde Cumhur İttifakından kurtularak, mandacı, Batıcı bir yönetime ulaşmaktır. Eğer bu başarılırsa iç ve dış yetki devirleriyle Türkiye’nin parçalanma süreci için çok büyük bir adım atılmış olacaktır. Cumhur İttifakı; ülke esaslıdır, millidir ve kurucu bir ittifaktır. Cumhur İttifakı aynı zamanda Cumhuriyetin ve demokrasinin birinci koruyucu gücüdür. Özetle sakın ola Cumhur İttifakını bozmaya oynamayın, asla tutmaz.” |

YÜKSELEN ASYA – Eski AK Parti MKYK üyesi Metin Külünk: “Cumhur İttifakı Türkiye’mizin bütünlüğü ve istikrarı için, milletimiz ile birlikte güçlü duruşunu sürdürecek ve emperyalizmin işbirlikçileri ile birlikte saldırılarına asla boyun bükmeyecektir. Çünkü Amerika Türkiye’yi kendi kararlarında özgür bırakmak istemiyor. Yükselen Asya’nın karşısında ısrarla Türkiye’yi bir kez daha Batı’nın kontrolünde ve kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmek istiyor. Sinan Ateş cinayeti üzerinden psikolojik savaş kurallarının her türü kullanılarak kurgu ve de planlı algı operasyonlarıyla MHP ve Ülkücü hareketi ABD’nin istediği çizgiye getirmek ve de Sayın Erdoğan’ı yalnızlaştırmak peşindeler. Sayın Cumhurbaşkanı’mız Erdoğan’ı yalnızlaştırılıp Türkiye’nin haritasının değiştirilmesinin önündeki engeller kaldırılmak isteniyor. Cumhur İttifakı’nın varlığının emperyalizmi ne kadar rahatsız ettiğini gördüğümüze göre sağlam ve dik durmalıyız.” |

CUMHUR İTTİFAKINA KARŞI OLANLAR – Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu: Cumhur İttifakı’na karış olanlar kimler? 1- ABD’ci / batıcı “solcular”, 2- Neoliberal küreselciler, 3- Vahşi kapitalistler, 4- Yetki devirciler, 5- Batıcı asimilasyona uğramış İslamcılar, 6- Irkçı faşistler, 7- Bölücüler, 8- Etki ajanları, 9- Milli Devlet karşıtları, 10- Ve bunlarla iş tutan terör örgütleri. |

ÇOK KUTUPLU YENİ DÜNYA – Cumhurbaşkanı Danışmanı Ayhan Ogan: “Dünyada ana çatışma hattı neoliberal küresel politikalar ile; yerel milli politikalar arasında sürüyor. Avrupa seçimlerinde küreselci ABD kaybetti. Dolayısıyla Biden, İsrail, Zelenski kaybetti. Biz de Geziciler, YPG’ciler, AİHM’ciler, LGBT’ciler kaybetti. Çok kutuplu yeni dünya hoş geldin.” “Birinci adım- Sayın Soylu’yu kriminalize etmek, İkinci adım- Sinan Ateş dosyasını MHP ile ilişkilendirmek, Üçüncü adım- Ankara emniyetinde usulsüz dinleme iddiaları, Dördüncü adım- Kavala-Demirtaş bırakılsın. Son hamle- normalleşme adına CHP-YPG ile işbirliği… Senaryo güzel.” |
- “Dijital dünya çocukları ‘ev genci’ yapıyor”
- ‘İŞKUR Gençlik Programı’ protokolü imzalandı
- Turistik tarihi Likya Yolu ranta kurban edilme tehlikesi devam ediyor
- Gazze, Gazzelilerindir
- Şeytanı kıskandıracak oyun: Motosiklet Kazası İhbarının Enteresan Sonu
- MAKÜ öğrencilerinden büyük başarı
- Gözleriniz kuruyor, yanıyor ve batıyorsa…
- Rektör Dalgar, Emitt 2025 Fuarında