Yazar: Osman Erenalp

CUMHURİYETİMİZİN İKÏNCİ YÜZYILINI GÖSTERMEMEYE AHDETMİŞLER

Yeliz ADALEY adı Cumhuriyet’imiz için ” kanlı darbe” deyişi ile zihinlerimize kazındı.  Vekillik yapmış Cumhurbaşkanının özel şoförlüğünü yapmış, Ahmet Hamdi Çamlı. Şevki Yılmaz’ın yeğeni ile evli olduğunu da bu vesileyle öğrenmiş olduk. Paylaşımını bir de biz hatırlatalım; “Kadim bir geçmişe sahip Aziz Millet ve Büyük Devlet, kanlı 1923 darbesiyle hesaplaşmadan ve helalleşmeden, Yeni, Terörsüz ve […]

GÜNAH HARİTAMIZ

Bu Cuma hutbesinin konusu “Kamu hakkı”, “Kamu malıydı”. İlgiyle dinledik. Sıklıkla işlenen günahların dökümü yapıldı madde madde.     Kamu hakkı; Allah’ın hakkıdır, Rabbimizin bizlere emanetidir. Bu emanete sahip çıkmak, Müslüman olmanın gereğidir. Kamu hakkına ihanet etmek; sadece bir haksızlık değil, aynı zamanda bir zulümdür” Kamu malı ise; topyekûn bir milletin ortak menfaat alanıdır. Hiç kimse bu […]

OSMANLI’DA TÜRK OLMAK…

Anadolu’da Yörük Türkmen boyları arasında “Kış gününün hoşluğuna, Osmanlının dostluğuna güven olmaz” diye söz vardır.  Düşündük mü acaba neden?    Osmanlı çok uluslu cihan devleti idi. Öne çıkan üç milletten Araplar; “Kavmi necip” (soylu, asil millet), Ermeniler; “Tebayı sadıka” (sadık millet), Türk ise; “Etrakı bi idrak”;  (kaba, idraksiz, kafası çalışmayan millet) olarak nitelendiriliyordu. Peygamber soyu diye […]

“D-İ-P-L-O-M-A”… tik

Azdan az çoktan çok. Okul bitirmiş herkesin diploması olur illa. Şüphesiz ki en bilineni İlkokul diplomasıdır onların. Benim de olmuştur ondan. Hatıram vardır bir de onunla ilgili. Vesikalık fotoğraf çektirmek üzere ilçeye gitmiştik.(Çüngüş) Öğretmen vardı başımızda. Siyah önlük, beyaz yaka, on dört kişi. Sırası gelen geçiyordu akordeona benzer körüklü fotoğraf makinesinin karşısına.  Beklerken çay ikram […]

İstiklal Marşımız

102 YAŞINDA Bir Mehmet Akif’imiz olmasaydı ne olurduk acaba?  Düşünmek lazım. Nasıl boşluk oluşurdu edebiyatımızda,  edep, irfan hayatımızda? Çıkarır, yok farz edersek onu, anlaşılır o zaman Yunus, Mevlana, Âşık Veysel benzerleri iyi ki var, iyi ki aramızdalar. Birisi de Bahtiyar Vahapzadedir onların. Diyor ki bir şiirinde;  *** “Gezenin gölgesi yok, Yatanın gölgesi var Bazen öyle […]

84. ölüm yıldönümünde büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla ve özlemle anarak…

NAZIM HİKMET  Bakü’yü bilenler bilir. “Talkuşka” pazarı kurulur haftada bir. Kalabalık olur. Aradığın her şeyi bulursun orada. Türkiye’den gelen dostlar vesile olmuşlar gitmiştik. Bulvar üzerinde sonu görünmez pazar. Gıda, giyim, elektronik eşya vs. yok, yok. Şairin dediği gibi; “Ne ararsan bulunur derde devadan gayrı”. Nazım Hikmet’e ait bir kitap dikkatimi çekmişti serginin birinde. On kat […]

47 yılın km taşları… A N K A R A

1974 yılında Kırşehir’den Tokat’a liselerarası basketbol maçlarına giderken görmüştüm ilk kez. Üniversiteye kayıt yaptırmak için gelmiştim ondan sonra.  “Beş yıl kalırsam burada dünyam değişir” demiştim. Haklı çıkarmıştır zaman Çok şey vermiştir bana Ankara. Okuduğumuz okulları, aldığımız görevleri sahip olduklarımızı sayarsak “her şey” demek bile mümkün ona. Diyarbakır, Ankara biri doğduğumuz, biri doyduğumuz yer. Çoğu burada […]

47 Yılın km taşları;  D Ü Z C E

İçine girmemiştim daha önce.  Kıyısından geçmiştim sadece. Yeşilin her türü, her tonu mevcut orada.  Çam, kestane,  kavak, meşe, karayemiş, (Taflan) Trabzon Hurması. Fındığı tabi ki de. Esas geçim kaynağı. Yeşillik ummanına dalıyorsun Bolu tünelinden çıktığında. Bolu Dağına ulaştığın, orayı aştığında ya da. Kabağı da meşhur fındığı gibi. Yığılı halinin seyrine doyum olmuyor. karşısına geçtiğinde. Görsel […]

47 Yılın km taşları… B U R D U R

Gölü, Isparta’ya yakınlığı, türkülerinden bilirdim ondan önce… Bedelli askerlerin anlattıkları vardı bir de.  “Mecburiyet caddesi”, “tozu” vs.  “Dedi başka gördü başka”.  Gidip görmüştüm önce.    Eğitim Fakültesinde Tarih öğretmeni arkadaşım vardı. Onu bulmuştum, anlatmıştı nesi varsa. Ev bakmıştık birlikte. Kararı vermiş gelecekken tam hükümet değişikliği olmuş, beklemek zorunda kalmıştık sekiz ay. Tayinler açılmış ayrılmıştık Ankara’dan.    […]

Müsilaj

Milletçe “müsilajın” ne demek olduğunu öğrendik. Mavisi kaybolduktan sonra Marmara’nın.  Bizdeki “siyaset dilinin”  de   Marmara’dan kalır tarafı yok Kirlilik konusunda yarışır önüne bile geçer onun. Düzeleceği de yok yakın gelecekte. Görüntü  o. Siyaset, ülkeye, onun insanına hizmet için yapılır. Bizde partili olanı mamur, olmayanı mağdur etmek, vücudunu ortadan kaldırmak için yapılıyor sanki. Adamın varsa işin […]