
Kuş Cennetine Pimi Çekilmiş Bomba

15 Temmuz ABD/FETÖ kalkışmasını izleyen süreçte Ankara’daki Kara Havacılık Okulu’nun yöremize taşınmasının, Burdur Gölü’nün doğu ucundaki Isparta Havaalanında konuşlanmasının Burdur Göl Havzasıyla ilgili olarak yeni sorunlar yaratacağı ortaya çıktı. Havaalanı pistinin genişletilmesi gündeme gelince Göl’ün batı ucunda yedek pist yapma fikri ileri sürüldü. Yarıköy’de Kara Havacılık Okulu helikopter pisti yapılması için başvuruda bulunulduğu ve izin talep edildiği ortaya çıktı.
Göl’ün bir ucunda bulunan ve Burdur’un üzerinde hemen hemen her gün eğitim uçuşları yaparak yürekleri titreten Isparta Havalimanı pistinin uzatılarak Göl’ün öbür ucuna da yedek pist yapılması tasarısı, Burdur kamuoyuna bomba gibi düştü.

RAMSAR dâhilinde bulunan Burdur Gölü havzasındaki sulak alanlar kuşlarına, büyük zarar vereceği düşünülen tasarının Burdur kamuoyunda büyük tepki çektiği belirtiliyor. Başvuruya Orman ve Su İşleri 6’ncı Bölge Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Burdur Şube Müdürlüğü’nün olumsuz görüş bildirdiği belirtildi. Ayrıca Doğa ve Doğal Hayatı Koruma Derneği ile Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) Başkanlığı’nın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne konunun hassasiyetini içeren bir itiraz dilekçesi gönderdiği öğrenildi. Gelişme, başta Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) olmak üzere ilimizde faaliyet gösteren kitle örgütleri, sendika ve odaları infiale sürüklediği ifade ediliyor.
Burdur Gölü’nün doğu kıyısında konuşlanmış bulunan Süleyman Demirel Havalimanı’ndan kalkan eğitim uçaklarıyla her gün Burdur semalarında Burdurluların yüreklerini ağızlarına getire getire eşek arıları gibi vızıldayarak eğitim uçuşları yapan Uçuş Eğitim Okulu eğitim uçaklarına şimdi de helikopterlerin ekleneceği öğrenildi. Kara Havacılık Okulu’nun da bu havaalanına konuşlandırıldığı belirtildi. Yakın bir zamanda uçak ve helikopter uçuşlarının, G8042/18 NOTAMN ile notamlandırıldığı ve Burdur Merkez, Yeşilova, Çavdır, Karamanlı, Tefenni ilçelerini kapsayan bölge üzerinde 0-2 bin metrelik bir yükseklikte yapılacağı bilgisi verildi.
Burdur Gölü havzası birçok göl ve göletin yer aldığı bir sulak alandır.
Sulak alanlar, 1975 yılında yürürlüğe giren, Türkiye’nin de 1994 yılında imzaladığı Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi (RAMSAR’a) tabidir. Sulak alanlar, birçok öneminin dışında su kuşlarının yaşam alanını oluşturur. Burdur Göl Havzası da RAMSAR tarafından korunmaktadır. Bu havzada birçok sulak alan bulunmaktadır. “Yüz binlerce yıllık tabii süreçler sonucu meydana gelmiş, zengin bitki ve hayvan türleriyle yoğun organizma koleksiyonuna sahip yeryüzünün en önemli genetik rezervuarları” olan bu sulak alanlarda, içlerinde Burdur’a özel olanların da bulunduğu birçok kuş türü yaşamaktadır. Dik kuyruk ördeği bunların başında gelmektedir.

Doğa ve Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne gönderilmek üzere Burdur Valiliği’ne verdiği dilekçede belirttiği gibi, anılan yöre, göçmen kuşların göç yolları üzerinde bulunuşu sebebiyle göçmen kuşlara ev sahipliği yaptığı, dünyaca ünlü Burdur’u temsil eden dikkuyruk ördeğinin yaşam olanı oluşu, 240 kuş türünü barındıran, göle çok canlı renkler kazandıran sazlıklarıyla, barındırdığı yüzlerce balık çeşidiyle, her yıl misafir ettiği çok farklı kuş türleriyle Akdeniz’in kuş cenneti Karataş Gölü’nün ülkemiz kuş yaşam alanı bakımından önemli yer tuttuğu, özellikle turna ve leyleklerin barınağı olan Yarışlı Gölü’nü barındırdığı doğal hayatın önemli bir merkezi durumundadır.
Dernek dilekçesinde şu gerçeklere parmak bastı:
“WFR-Görerek uçuş faaliyeti adıyla bilinen ve 0-2 bin metre yükseklikte uçak ve helikopter trafiğinin yoğun yaşandığı bir coğrafyada, göçmen ve bölgede kışlayan kuşların yaşamlarını sürdürmeleri imkânsız hale geleceği için yöremizde yaban hayatı olumsuz etkilenecektir.
Sözkonusu sahanın uçuş eğitim alanı olarak kapatılması sebebiyle Burdur ve Salda Gölleri kıyısında sürdürülmekte olan ve yakın bir zamanda turizme hizmet vermeye başlayacak olan yamaç paraşütü uçuşlarının ve hatta dron (insansız hava aracı) uçuşlarının yasaklanacak olması yöremiz turizmi için ciddi bir kayba yolaçacağı tartışmasız bir gerçektir.
Geçtiğimiz yıl Burdur kent yerleşim alanı içinde düşen bir eğitim uçağının halkta yarattığı endişeye, helikopter ve daha çok sayıda uçakla eğitim faaliyetlerinin eklenmesi dikkate alındığında tedirginliklerin ve endişenin artacağı, halkın yaşam konforunun olumsuz etkileneceği aşikârdır.”
Dernek, dilekçesini Burdur halkının bilgisi dışında Uçuş Eğitim Bölgesi ilan edilen yörenin, Burdur gölleri alanı dışında olacak biçimde yeniden planlanması talebi ve çağrısıyla sonlandırıyor.
BUTSO Başkanı Yusuf Keyik de konuyla ilgili olarak KıvılcımHaber’e konuştu:

“Kara Havacılık Okulu, 2019 yılı başlarında faaliyete geçecek. Burada uçuş eğitimleri yoluyla subay astsubay yetiştirilecek. Bu okula Burdur, çeltikçi ve Çavdır’a kadar olan alanda bir uçuş izni verilmiş. Biz de yeni öğrendik. Bu uçuşların doğru olmadığını, bu bölgede, göllerin, sulak alanların bulunduğu bu alanda yanlış olduğu, Burdur Gölü, Karataş Gölü, Salda Gölü, barajlarımız, göletlerimizde yaşayan yüzlerce kuş türü bundan etkilenecektir. Buralarda hem kışlak hem de göçmen kuşlar yaşamaktadır. Dolayısıyla doğamıza ciddi anlamda zarar vereceğini düşünüyoruz.
“Ayrıca bunlar alçak uçuş yapacaklar. 0-2 bin metre arasında uçacaklar. O ses kirliliği burada yaşayan canlılara ve Burdurlu vatandaşlara ciddi anlamda rahatsızlık vereceğini düşünüyoruz. Ayrıca şehrimizin üzerinde uçuşlar yapılıyor. Geçmişte bir eğitim uçağının düşüşünü hep birlikte yaşadık. Gene 3 gün önce İstanbul’da helikopter düştü. Olmayacak diye de bir şey yok. Konuyu anlatarak dün Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne biz de yazı yazdık. Bu uçuş hattının daha çok sulak alanların olmadığı, yerleşim alanlarının seyrek olduğu Dinar, Sandıklı bölgesinde daha uygun olacağını vurguladık. Milletvekilimizle de irtibat kurduk, takip etmesini rica ettik.”