Vatan Partisi Hukuk İşleri Bürosu Başkanı Avukat Nusret Senem, Güneydoğu kentlerimizde PKK kalkışması (yani Kobani) davasında yargılanan sanıklara destek veren CHP’lilere sert tepki gösterdi. Av. Senem, duruşmaya gelerek destek verenlere “yazıkları olsun!” dedi.
IŞİD’in Kobani (Ayn el-Arap’ı) kuşatması sırasında YPG militanlarının Türkiye sınırları üzerinden silah ve militan nakli yapmasına izin vermeyen Türkiye’ye tepki olarak HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun 6 Ekim’de aldığı kararla ve sokağa çıkma çağrısıyla başlayan, onlarca kişinin ölümü ve yüzlerce kişinin yaralanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına neden olan protesto eylemleri ve silahlı çatışmaların görüldüğü 108 sanıklı Kobani Olayları veya 6-7 Ekim Olayları davasında yargılanan sanıklara destek veren CHP’lilere sert tepki veren Vatan Partisi Hukuk İşleri Bürosu Başkanı Av. Nusret Senem, “Mahkemelere gidiyorlar. Terör faaliyetlerini arkalayan tavır alıyorlar. Yazıklar olsun!” dedi.
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 108 sanıklı Kobani davasına 17 Nisan’da devam edildi. Duruşmayı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görevlendirmesiyle Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever de takip etti. Başarır duruşma öncesinde, “Yargıçlara çağımız şudur. Yasaya göre, vicdanınıza göre karar verin” açıklamasını yaptı. Kobani davasında yargılanan HDP’lilere CHP’nin destek vermesine Vatan Partisi Hukuk İşleri Bürosu Başkanı Avukat Nusret Senem tepki gösterdi.
HDP’LİLERİN YAPTIĞI ÇAĞRILARI HATIRLATTI
Aydınlık gazetesine açıklamalarda bulunan Senem, Kobani olayları öncesinde HDP yöneticilerinin yaptığı çağrıları hatırlatarak, “Selahattin Demirtaş’ın, dönemin HDP MYK’sının Kobani olaylarından önce yaptığı çağrılar var. Mahkeme buna bakarak bir karar verecek. O olaylar nedeniyle 46 insanın ölümü söz konusu oldu. Cumhuriyet Halk Partisi’nin ölen insanların, yakılan dükkanların, saldırıya uğrayan devlet kurumlarının olduğu bir olayda bu olayın faillerine destek çıkması hazin bir manzaradır” dedi. “Bu devletin kuruluşuna önderlik etmiş bir partinin bugünkü yöneticilerinin Türkiye’nin bölünmesi için uğraşan, hendekler kazan, ayaklanmalar çıkaran bir partinin arkasında olması hazin bir manzaradır” diyen Senem, “Ne yazık ki CHP’nin tabanında da bu politikalara arka çıkan bir eğilim var. Tabi bunun aksi bir eğilim de var. Ama buna destek olan bir eğilim
de var” şeklinde konuştu.
‘BÖYLE BİR KALKIŞMA MEŞRU GÖRÜLEMEZ’
“Bugün Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunlar dikkate alındığında bu gidişatın çok vahim sonuçlara yol açma ihtimalini dikkate alarak CHP yöneticilerinin akıllarını başlarına toplamaları lazım” diyen Senem, “CHP’nin, ‘HDP’nin tabanından oy alacağım’ diye kargaşa yaratanlara, Türkiye’nin iç sistemini parçalayanlara arka çıkması kabul edilebilir değil. Bu parti zıvanadan çıkmış vaziyette. Bu siyasi tavırların, baskıların karara etkisi olması ihtimali yabana atılamaz. Ancak Kobani olaylarında büyük bir vahşet yaşattılar. Böyle bir kalkışma meşru görülemez. Yargı mutlaka bunun cezasını verir. Ama yargının üzerinde baskı kurulması da kabul edilebilir değil. Baskı kuranlar görülüyor. Mahkemelere gidiyorlar. Terör faaliyetlerini arkalayan tavır alıyorlar. Yazıklar olsun!” ifadelerine yer verdi.
KARAR DURUŞMASI 16 MAYIS’TA
HDP’nin yaptığı çağrılar sonucunda Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014’te düzenlenen eylemlere ilişkin, aralarında PKK’nın sözde üst düzey yöneticilerinin yanı sıra eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu 108 sanığın yargılandığı davada sona gelindi. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde 17 Nisan’da görülen son duruşmada kararın açıklanması gerekiyordu. Ancak mahkeme, sadece tutukluluk incelemesi yapmıştı. 16 Mayıs’ta görülecek duruşmada ise kararın açıklanması bekleniyor. Davada, sanıklar Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ Şenoğlu’nun da aralarında bulunduğu 36 sanığın “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenilmişti. Ayrıca Demirtaş ile birlikte toplam 26 sanığın, “nitelikli insan öldürme” suçundan 6’şar kez daha ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılması talep edilmişti.
