PKK ve HDP’liler aynı dosyada

Hala 6 milyon oy alan parti denecek mi?

Demirtaş’ın hapishanede ne iş var denecek mi?

Kobani dosyasıyla ilgili olarak HDP’li dokuz milletvekili hakkındaki hazırlanan fezleke Adalet Bakanlığı’na gönderildi. Kobani iddianamesinde HDP’li milletvekilleriyle birlikte, ABD kara kuvveti bölücü terör örgütü PKK/KCK Yürütme Konseyi Başkanları, Cemil Bayık, Murat Karayılan, Mustafa Karasu, Duran Kalkan gibi terörist şefler de var

Her fırsatta PKK/KCK önde gelenleriyle bir arada olmaktan, sözde direniş çağrıları yapmaktan kaçınmayan HDP’li vekillerin, 6-8 Ekim olayları olarak da bilinen suçlarla ilintili olduğu Başsavcılık tarafından saptandı. Aydınlık gazetesinde, Eş Başkan Pelvin Buldan, Sezai Temelli, Başkanvekili Saruhan Oluç’un da aralarında bulunduğu isimlerin şüpheli sıfatıyla yer aldıkları Kobani iddianamesinden bazı saptamalar sunuldu.

KANDİL ‘SİYASİ AYAĞA’ BİZZAT TALİMAT VERDİ

Dokunulmazlıklarının kaldırılması talebiyle haklarında fezleke düzenlenen Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, 25 Eylül 2014’te Suruç’un Elizer Köyü’nde direniş nöbetine katıldılar ve eylemde Kobani’ye selam gönderdiler. O nöbette, dönemin genel başkanı Figen Yüksekdağ, güvenlik güçlerinin eylemi için ‘Türkiye devletinin lanetidir” ve “barbarlar çetesi” ifadelerini kullandı.

Örgütün eski üyelerinden Keram Gökalp’in ifadesi de Kobani iddianamesinde yer alıyor. İfadede 37 kişinin can verdiği Suruç katliamının Kandil talimatıyla yapıldığı, HDP önderlerinin bu talimattan haberdar olduğu belirtiliyor:

“İmralı heyeti olarak bilinen HDP’li Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder Kandil ve İmralı’ya sürekli gidip gelmekteydiler. Örgüt üst yönetimi tarafından böylesi bir konjonktür içerisinde Kobani’de yaşanan ve örgütün var olma gerekçesi olarak gördüğü savaşa verilecek kitlesel desteğin daha çok siyasi ve legal oluşumlarla birlikte yerel örgüt kadroları tarafından organize edilerek, eylemselliğin harekete geçirilmesi misyonu yüklenmişti. Yine bu dönemde özellikle Suruç ilçesinde ‘Sınır Nöbeti’ ve ‘Sınırları Kaldıralım’ adı altında gerçekleştirilen eylemler bizzat Kandil üst yönetimi tarafından verilen talimatlar doğrultusunda ortaya çıktı.”

KADINLARI KIŞKIRTMA EYLEMİNDEKİ VEKİLLER

İddianamede adı geçen şüpheli bir vekil de Hüda Kaya! İddianamede Kaya’nın, sözde kadın hareketi KJA’nın “Biji Serok Apo” hareketini 22 Ekim 2016’da Ağrı’da başlattığı belirtiliyor. PKK/KCK’nın kadın örgütlenmesi KJA’nın büyük buluşmasında HDP’li kadın milletvekillerinin hazır bulundukları, iddianamede şu satırlarla yer alıyor:

“Kadın buluşmasına KJA Dönem Sözcüsü Ayla Akat Ata, HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir ve yüzlerce kadın katıldı. Buluşmanın yapıldığı salona, ‘Önderliğime, toprağıma, özgürlüğüme sahip çıkıyorum’ pankartı ile KJA bayrakları asılırken, salondan sık sık, ‘Bijî Serok Apo’ ve ‘Bê Serok Jiyan Nabe’ sloganları atıldı.”

Söz konusu program, operasyonlarda öldürülen teröristlere saygı duruşu ile başlamış, HDP milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, “Serhat’tan Ağrı’dan özgürlük isteyen direnişçi kadınlar olarak onların kirli politikalarını çöktüreceğiz” diye andiçmişti.

DERSİM EDEBİYATIYLA SAVAŞ ÇAĞRISI

2014 yılında HDP’li vekiller, bu kez Dersim edebiyatıyla, Türk güvenlik güçlerinin “ablukasından” PKK’yı kurtarma çağrısı yaptılar. İddianamede şu satırlar yer alıyor: “…DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, HDP Milletvekilleri Garo Paylan ve Alican Önlü ile birlikte Toplumsal Barış için Gençlik Girişimi tarafımdan Dersim’de düzenlenen ‘2. Dersim Barış Konferansı’na katıldı. Ticaret ve Sanayi Odası Konferans salonunda yapılan konferansa Dersim Araştırma Merkezi temsilcileri Nesimi Aday ve Hüseyin Ayrılmaz ile Şair Fadıl Öztürk, Dersim Belediye Eşbaşkanı Nurhayat Altun, Hozat Belediye Başkanı Celaleddin Polat’ın yanı sıra sivil toplum kurumları ve siyasi parti temsilcileri de katıldı… Ayna, Diyarbakır’da bugün Sur’da devam eden ablukayı kırmak isteyenlere yönelik gelişen polis saldırısına değindi. Türkiye Cumhuriyeti tarafından gençlerin katledildiğini söyleyen Ayna, ‘Egemenlik kurmak isteyen, egemenliğin aracı olarak şiddeti kullanır. Bize düşen ise egemenin egemenliğini bizim üzerimizde kuramayacağını göstermektir. Bu da ancak direnmekle mümkün olacaktır’ diye konuştu.”

KOBANİ DOSYASINDAKİ YOL ARKADAŞLARI

İddianamede, HDP, TDK ve DBP’den yapılan orak açıklamanın, PKK/KCK silahlı terör örgütü tarafından Kobani bölgesinde kanton bölgeler, özerklik ve akabinde Kürdistan devletinin kurulması, Türkiye Devleti topraklarını da içinde alarak devam ettirilmesi sürecinde, devlete karşı isyan eylemlerinin savunulduğu vurgulandı. Söz konusu açıklamada, “örgütün ve sempatizanlarının eylemlerinin haklı ve tutarlı olduğu” ilan ediliyordu.

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.