Türkiye zor bir süreçten geçiyor.
Ekonomi, ateşten bir gömlek oldu.
İktidarı da halk kitlelerini de yakıyor.
Döviz kurlarını tutmak mümkün değil.
Ardardına zamlar sağanak yağmur gibi…
Parası olanlar fiyatlara erişemediklerinden mal stoku yapmaya başladı.
Halkın reel alım kuvveti hızla düşüyor.
Para pul, maaş ve ücretler kuş oldu.
Çiftçinin sırtında maliyetler dağ gibi…
Toprağına gübre atamıyor.
Üretimde zorlanıyor.
İthal ara mallarına bağımlı sanayi kesimlerinde fiyat kestirilemiyor.
TÜİK enflasyonu (21,90) ile piyasanın (halkın) enflasyonu arasında dağlar kadar fark oluştu.
Tüketici fiyatlarıyla üretici fiyatları makası çok açıldı.
Kısacası 24 Ocak kararlarıyla başlayan neoliberal politikalar sonucu duvara tosladık.
Tarihi süreç içinde sorumluları kim bu uygulamaların?
1980’lerde “bir koyup beş alıcı” Özal…
1990’larda ABD vatandaşı Çiller…
2000’lere doğru Batı sermayesinin adamı Kemal Derviş…
2003’ten sonra AKP’de Ali Babacan devraldı.
Ekonomi, 10 yılı aşkın ondan soruldu.
Düşük kur-yüksek faiz sistemiyle ülkeyi sıcak paraya boğdu.
Kimseyi dinlemedi, bildiğini okudu; daha doğrucası küresel mafyalaşmış mali oligarşinin önüne koyduklarını okudu. Uluslararası tefecilere Türk milletini söğüşletti.
Japon ev hanımları bile carry trade işlemlerle para kazandılar.
Üretmedik, bol bol borç aldık.
Hazıra dağ mı dayanır?
Geldik şimdi bu hainlerin politikaları sonucu duvara tosladık.
Memleketimizin “Aşil topuğu” burasıdır.
Avrasya yolcusu olan Türkiye, şimdi de ekonomide makas değiştirme sürecini başlattı.
Kızılca kıyamet de bundan kopuyor.
Mafyalaşmış küresel mali oligarşinin –Vaşington’daki, Londra’daki Türkiye’yi 40 yıldır söğüşleyip duran gözü doymaz küresel tefecilerin- hop oturup hop kalkması bundandır.
Toplumda ciddi boyutlarda sıkıntı var.
Halk faturayı doğal olarak siyasi iktidara kesiyor.
Hükümetin oy oranı eridikçe eriyor.
Ancak iktidardan uzaklaşanlar muhalefete de gitmiyor.
Tarafsızlar Partisi safları her geçen gün kalabalıklaşıyor.
Bu arada Türkiye üzerine hesap yapanlar da ellerini avuçlarını ovuşturuyorlar.
Eksen değiştiren, Atlantik’ten koparak Avrasya’ya yelken açan kontrolden çıkmış Türkiye’yi, Bremen mızıkacısı Atlantik muhalefetiyle hizaya sokacaklarını hesabediyorlar.
Türkiye’yi “Aşil topuğu”ndan vurma hevesiyle sevindirik oluyorlar.
Co Baydın, iktidara gelmezden önce açıklamıştı.
‘Yoldan çıkan Türkiye’yi muhalefete yardım ederek hizaya getireceğiz’ diye!
Darbeyi denediler, olmadı.
İlk defa bir NATO ülkesinde NATO Gladyosu ezildi.
Şimdi de muhalefeti birleştirerek iktidara çıkarıp onların eliyle Türkiye’yi kontrol altına almayı tasarlıyorlar.
Muhalefet de halka güvenmiyor.
Altısı tekmili birden ABD’den medet umuyor.
Ancak Aralık başlarında aniden iktidar Avrasya yolculuğunun ekonomik temellerini oluşturmak amacıyla Ekonomik Kurtuluş Savaşı ilan ederek, “tasarrufu” eksik de olsa “yatırım, üretim, istihdam, ihracat” odaklı yeni bir ekonomi politik açıkladı.
Kızılca kıyamet koptu.
Uluslararası tefeci mali oligarşi telaşa düştü.
Yüksek faiz-düşük kur kısır döngüsünden kurtulmak,
Yatırım, üretim, istihdam, ihracat odaklı ekonomi uygulamak,
İhracatı artırmak, ithalatı kısmak,
Sıcak paradan çok doğrudan yabancı sermayeye yönelmek,
Kurda istikrar, dış finansmanda istikrar,
Ekonomide kırılganlığı ortadan kaldırmaya yönelik uygulamalar,
Dış müdahalelere karşı çitleri yükseltmek, duvarları taştan örmek…
Yani halk kitlelerinin “böyle gitmez” dediği, duvara toslayan 24 Ocak kararlarından dönüş, neoliberal politikalardan uzaklaşış…
Ancak iktidar sınıfsal yapısından kaynaklanan tereddütler ve yalpalamalar içinde bocalıyor.
İdeolojik yapısı dolayısıyla başarıyı engelleyecek ya da kadük hale getirecek eksiklikler içinde ilerliyor.
Şu anda uygulanan ekonomi politiğin en önemli eksiği Kontrollü Kambiyo Sistemi…
Yani TPKK (Türk Parasını Koruma Kanunu)…
Doları yasakla!
Türk Lirasının hâkimiyetini sağla!
Bak bakalım ortalık sütliman olmuyor mu?
- Burdur’da Emekli Cafe ve Berber Salonu Açıldı
- Vatan Partisi’nden ‘İhanet Açılımı’na dur deme çağrısı
- Vatan Partisi’ne ilgi her geçen gün artıyor
- Vatansever Fedai Geleneğinin Son Örneklerinden Bilal Şimşir’i Üç Yıl Önce Kaybetmiştik
- Senir Suyu meselesinde yeni gelişme
- Başkan Ercengiz, ABB Encümen toplantısına katıldı
- SODOM VE GOMORRE
- Kamu Emekçiler Meydanlarda