Yerli koronavirüs aşısında müjdeli haber

17 yerli aşıda son düzlüğe girildi

İkinci dalgasıyla dünyayı esir alan, başta merkez üssü durumuna gelen ABD olmak üzere Batı ülkelerinde yüzbinlerce kişinin hayatına kaybetmesine enden olan yeni tip Koronavirüs (Kovid19) salgınına karşı geliştirilen aşıların uygulamasına da hızlı bir şekilde başlandı. Bu kapsamda dünyada salgına karşı mücadelede başarılı ülkelerin başında gelen ülkemizde Çin’den alınan 50 milyon doz aşının ilk partide 3 milyon dozu uygulama sürecinde olduğu, Pazartesi günü gelen 6,5 milyon aşının da yakında uygulamaya sokulacağı belirtildi.

17 YERLİ AŞI ÇALIŞMASI YAPILIYOR

Ülkemizde, Kovid19 salgınıyla mücadele kapsamında, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK’ın) desteğiyle sürdürülen 17 yerli aşı çalışması bulunuyor.

Yerli aşıda Türkiye’nin beklediği haber Erciyes Üniversitesi’nden geldi. Yeni tip Koronavirüs (Covid19) aşı çalışmalarında Erciyes Üniversitesi’nde önemli aşamaya gelindi. Erciyes Üniversitesi’nde Koronavirüse karşı geliştirilen “ERUCOVVAC” adlı aşının ilk dozu bir gönüllüye uygulandı.

Tamamen yerli olarak Erciyes Üniversitesi Aşı Araştırma ve Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (ERAGEM’de) Covid19’a karşı geliştirilen, Koçak Farma’da GMP şartlarında üretimi yapılan ve Sağlık Bakanlığı tarafından desteklenen ERUCOVVAC inaktif aşı adayının ARGE çalışmaları tamamlandı. ERUCOVVAC inaktif aşı adayının etik kurul izni ve Sağlık Bakanlığı’ndan alınan onayların ardından Erciyes Üniversitesi İyi Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (İKUM) ilk dozu bir gönüllüye uygulanarak Faz 1 çalışmalarına başlandı.

Erciyes Üniversitesi’nde Erukovvac aşısının Faz1 çalışması başladı. İlk doz gönüllüye vuruldu

Faz-2 kapsamındaki aşılamaya da en geç şubatta başlanması ve bu aşamanın 2 ay içinde tamamlanarak Faz-3’e geçilmesi hedefleniyor.

Ayrıca 3 inaktif aşı çalışması Faz-1 insan deneyleri aşamasında bulunuyor.

‘ÜLKEMİZ İÇİN ZENGİNLİK’

Hacettepe Üniversitesi Aşı Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sezer Okay, yerli aşı çalışmalarının sayısı ve çeşitliliğinin önemine işaret ederek, “bildiğimiz aşı geliştirme yöntemlerinin neredeyse tamamı yerli aşı çalışmaları kapsamında uygulanıyor. Bu ülkemiz için bir zenginlik” dedi.

“HER AŞI HER HASTAYA UYMUYOR”

Farklı yöntemlerle geliştirilen aşıların etkililiklerinde değişiklikler olabildiğini, her aşı çeşidinin her hastalığa uygun olmayabildiğini, yeni bir hastalık türü olan Kovid19 hastalığına da hangi aşının daha etken olacağı konusunda tam netliğin bulunmadığını kaydeden Okay, “piyasaya çıkan inaktif, mRNA aşıları var. Bunların etkililikleri farklı düzeylerde oluyor. Ülkemizdeki yerli aşı çalışmaları bu anlamda zenginlik taşıyor” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Semra Aydın ise “Kovid19 aşılarının üretimine ilişkin çalışmalar, tecrübe kazandığımız, altyapılarımızı oluşturduğumuz, deneyimli personel yetiştirdiğimiz sürecin oluşmasını sağlıyor. Bu süreç, ileride yeni aşıların üretiminde ya da Sağlık Bakanlığının çocukluk çağı veya erişkin aşılama takvimlerindeki aşıları yeniden ülkemiz bünyesinde, yerli ve milli olarak üretmek için avantajlar sağlayacak” dedi.

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.