TİMSAH GÖZYAŞLARI

Ama bugün kendine ‘’Uğur Mumcu Dostları’’ diyenler 24 Ocaklarda ‘’Kürdistan kurulmalı, özerklik gelmeli’’ diyenler, ‘’soykırımla yüzleş’’ pankartının arkasında yürüyenler, ‘’Mustafa Kemal’in askerleri değiliz’’ diyenler, ‘’Ermeni soykırımı vardır, Türkler katildir’’ diyenler evinin önüne gidip karanfil koyup ‘’uğurlar olsun’’ türküleri söyleyip konuşmalar yapıyor..!

Ölülerimize yeni misyonlar yüklüyorlar; ‘’Ben Tunceliliyim’’ diye haykıran Kamer Genç’i Dersimli Kamer diye anıyor..!

Uğur Mumcu’nun gazetesi FETÖ’nün gazetesi Zaman ile aynı başlıkları atıyor, sözde Ermeni soykırımını destekliyor, PKK’nın bir özgürlük hareketi olduğunu söylüyor, İlhan Selçuk’u bile Uğur Mumcu’nun katili ilan ediyor, Ergenekon’dan yargılıyorlar..!

Uğur Mumcu’nun en yakınları bile bugün Türkiye’ye dayatılan Sevr projelerinin en hararetli savunucuları haline geliyor..!

Gelelim Toplumsal Bellek Platformuna..!

Ergenekon operasyonuyla eş zamanlı kuruldu.

Bu platform mecliste açılan ve tüm faili meçhul siyasi cinayetleri araştırmakla resmi olarak görevli. ‘’Faili Meçhul Cinayetler Komisyonunun’’ tüm belge ve kanıtlara rağmen mecliste faaliyetlerinin engellenmesi ve durdurulması sonucu

Kaftancıoğlu başkanlığında tüm mağdur aileleri bir araya getirilerek kuruldu. Bu komisyona meclisteki komisyonun en önemli yetkililerinden

Uğur Mumcu’nun ağabeyi Avukat Ceyhan Mumcu özellikle çağırılmadı. Ergenekon’la eş zamanlı kurulan bu platform aileleri, cellatlarına âşık Stockholm sendromuna tabi tuttu ve cinayetleri esas failinden çıkararak Ergenekon’daki yurtseverlere yıkma çabası gösterdi. Bunlara PKK’nın katlettiği Onat Kutlar da dâhil.

Cumhuriyet Gazetesi ve Platform ortaklaşa hareket etti. Uğur Mumcu ve Hrant Dink’in katillerini Ergenekon tutuklularına bağladılar. Tabii hepsi kanıtlandı, sanıklar temize çıktı ve Ergenekon davası iflas etti.

Avukat Ceyhan Mumcu’ya ‘’kardeşinin katillerinin avukatlığını üstlendi’’ diye hakaretler yağdırıldı..!

Atatürkçü tabanı ikna etmeye çalıştı ve inandırdı da..! İlhan Selçuk bile bu konuyla ilgili tutuklandı..!

Emperyalizme ait içi boş adalet, özgürlük, demokrasi ve barış kelimeleriyle ‘’özerklik ve Kürdistan’a özgürlük’’ algısını beyinlere yerleştirdiler. Ortaçağın geri kalmış Feodalizmini ilericilik ve modernlikmiş gibi gösterip, Kemalizm’i modası geçmiş bir kavram sınıfına soktular. Ve Uğur Mumcu’yu da sanki bunları desteklemiş gibi gösterdiler..!

Son kez şunu söylemek istiyorum..!

Bütün bu yıkım projesinde yer alan, operasyonlarla dönüştürülen parti, gazete kurum ve kuruluşlar bilmelidir ki; Ergenekon’dan Silivri duvarları nasıl yıkıldıysa; bu ülkenin dinamikleri bu çetin Türk – Amerikan savaşında olduğu gibi emperyalizme ikinci kez en ağır tokadı yeniden atacak,

şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacaktır..!

Ve bu ülkede

Uğur Mumcu etkinliklerinden yasaklanan,

Uğur Mumcu’nun bayrağını taşıyan gerçek Atatürkçü gençlerimiz sayesinde yeniden güzel günler görecek, Mustafa Kemal’in devrimlerin ‘’ Tam Bağımsız Türkiye ‘’ idealini gerçekleştireceklerdir.

Saygılarımla…

Yeniden, hep beraber

‘’Mustafa Kemalin askerleriyiz.

UĞUR MUMCU DOSTLARINI PARÇALAMAK VE SAYILARINI AZALTMAK ÇABASINDA ISRAR NİYE?

Evren Mumcu’nun Facebook sayfasında dün yazmış olduğu ”TİMSAH GÖZYAŞLARI” başlıklı yazısını okudunuz mu? Bu yazıda Evren, sözde Uğur Mumcu dostlarını Uğur Mumcu anısına yaptıkları saygısızlıkları tespit etmiş, sitemli teşhislerini yazmış.

Evren bu teşhis ve tespitlerinde haksız mı? Bence fazlası yok eksiği de var. Gerçekten de dün Uğur Mumcu’nun anma toplantılarından bir tanesini örnek vermek istiyorum. Dün tam da Uğur’un öldürüldüğü saatte Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu konuşmacı olarak atanmış.

Konuşmanın konusu: ”Demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin neresindeyiz? ” sorusu sorulup Kaboğlu’nun bulduğu adres araştırması yapılmış. Kaboğlu’nu nereden ve nasıl tanıyoruz sırayla sayalım.

1) Fetö’nün Abant toplantılarının müdavimlerinden,

2) İlk AKP Hükumetinin İnsan Hakları Bakanlığı Başdanışmanlığı, AKP’ye hazırladığı Anayasa’yı basın toplantısıyla kamu oyuna açıklarken Ülkücülerden dayak yiyip hazırladığı Anayasa taslağı yırtılıp atılan başdanışman,

3) Kürt açılımını tabana benimsetmek için seçilip eylem ve söylemleri tepkiyle karşılanan akil adam,

4) Hazırladığı Anayasa taslağı yüzünden İyi Parti de Ümit Özdağ

krizinin sorumlusu, yaptığı taslağı Millet İttifakı partilerinden Milli Selamet, İyi Parti ve CHP savunulmadığı için gündemden düşmüş olan Anayasa’nın müellifi,

5) HDP’nin gönlü olsun diye Anayasa’nın değişmez maddelerinde ”Atatürk, Türk Milleti, Türk Milliyetçiliği sözcüklerinin çıkarılması için uğraş veren bu sebeple en çok eleştirilen Anayasa profesörü.

Uğur Mumcu dostlarının vicdanlarına sesleniyorum;

Uğur Mumcu ile İbrahim Kaboğlu’nun ortak bir değeri var mıdır?

İbrahim Kaboğlu gerçek bir Uğur Mumcu dostu mudur?

Uğur Mumcu’nun hangi yazısında Atatürk, Türk Milliyetçiliği ve Türk Milleti eleştirilmiştir?

O halde Uğur Mumcu’ya, anısına ve dostlarını bu eziyet neden reva görülür? Tıpkı geçen yıllarda Uğur Mumcu’yu anmak için göğsünde ABD Büyükelçiliğinden aldığı cesaret madalyasıyla  Uğur Mumcu’yu anma kürsüsüne çıkardıkları bir bayanı tercih ettikleri gibi bu sene de İbrahim Kaboğlu’nu seçmişler.

Takdir Uğur Mumcu dostlarının ve Türk Milletinin….

Ceyhan Mumcu

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.