FETÖ ile PKK bağlantısı mahkeme zabıtlarında

600 PKK’lı ilçeyi sardı, FETÖ’cüler mühimmat göndermedi!

Ergenekon davası hâkim ve savcılarının yargılandığı davada mağdur sıfatıyla ifade veren polis memuru Muhterem Bağcı’nın verdiği ifadede, 600 kişilik PKK’li terörist grubun ilçeye saldırdığını, FETÖ’cülerin kendilerine ne destek ne de mühimmat göndermediğini, 15 Temmuz darbe girişiminde de ilçede FETÖ’nün PKK ile birlikte hareket ettiğini belirterek, FETÖ ile ABD kara gücü bölücü terör örgütü PKK arasındaki işbirliği ve bağlantıyı ortaya koydu.

Ergenekon davası hâkim ve savcılarının yargılandığı davada mağdur sıfatıyla ifade veren polis memuru Muhterem Bağcı, ‘Şırnak Beytüşşebap’ta 600 kişilik terörist grubu ilçeye saldırdı. FETÖ’cüler ise bize ne destek ne mühimmat gönderdi. 15 Temmuz’da da ilçede FETÖ ve PKK birlikte hareket etti’ dedi.

Aydınlık’ta yayınlanan Olcay Kabaktepe’nin haberine göre, Ergenekon davası hâkim ve savcıları hakkında açılan davanın 7’nci duruşması görülürken M.N.’nin tanık sıfatıyla Denizli Asliye Ceza Mahkemesinde verdiği ifade dosyaya girdi. Nakir ifadesinde, Hüsnü Çalmuk’un kendilerine verdiği programla bilgisayarı temizlettiğini söyledi. Tanık ifadesine karşı beyanda bulunan Avukat Nusret Senem, “Bu ifade ile şunu anladık. Hüsnü Çalmuk davayla ilgili bu bilgileri silme talimatı vermiş. Bu bilgisayarlara çok belge girdi. Bu sahte belgeleri silme gereği duydular” dedi.

Ergenekon davasına bakan eski hâkimler Hasan Hüseyin Özese, Hüsnü Çalmuk, Sedat Sami Haşıloğlu, Ercan Fırat, Fatih Mehmet Uslu, Nihat Topal ve eski savcılar Mehmet Ali Pekgüzel ile Mehmet Murat Dalkuş’un yargılanmasına ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklardan Hüsnü Çalmuk, Mehmet Ali Pekgüzel, Hasan Hüseyin Özese ve Fatih Mehmet Uslu ile tutuksuz yargılanan sanık Ercan Fırat, bazı mağdur ve müştekiler ile taraf avukatları katıldı.

Duruşmada katılan sıfatıyla ifade veren Ali Kutlu yurtseverler olarak yıllarca mağdur olduklarını belirterek, “Gladyonun tespit edilmesi lazım. Uğur Mumcu’yu, Necip Hablemitoğlu’nu, Ahmet Taner Kışlalı’yı, Bahriye Üçok’ u öldüren insanların tespit edilmesi, masum insanların aklanması lazım. Ben gözaltına alındığımda bana tehlikeli insan dediler. Atatürkçü, Cumhuriyetçiyiz diye mi tehlikeliyiz?” ifadelerini kullandı.

‘CİA’NIN İDDİANAME HAZIRLADIĞINI SÖYLEDİLER’

Ali Kutlu’nun beyanlarına ilişkin görüşü sorulan sanıklardan Mehmet Ali Pekgüzel ise, “Ergenekon davası sizin varlığınız, benim varlığım, güneşin varlığı kadar gerçektir. Bu örgüt halen faaldir. Ben cezaevindeysem bu örgüt yüzünden cezaevindeyim. Çamur at izi kalsın yöntemi uygulanıyor. Benim de belli bir şahsiyetim var. Öyle ki Amerika’nın, CIA’nın iddianame hazırladığını söylediler” şeklinde konuştu. Pekgüzel’in bu sözlerine Avukat Nusret Senem, “yalan mı, kim yazdı iddianameyi?” diye tepki gösterdi.

‘HÜSNÜ ÇALMUK’ UN TALİMATIYLA FORMAT ATTIK’

Duruşmada daha sonra mahkeme başkanı Haydar Metiner, M.N.’nin tanık sıfatıyla Denizli Asliye Ceza Mahkemesinde verdiği ifadeyi okudu. Nakir söz konusu ifadesinde, “olay tarihinde Silivri Cezaevinde teknisyendim. Ancak o gün İstanbul’daki mahkemedeydim. Hüsnü Çalmuk bilgisayara format atmamızı istedi. Verdiği programla bilgisayara format attık. Bilgisayar içinde ne olduğunu bilmiyordum” beyanlarında bulundu. Tanık ifadesine karşı görüşü sorulan davanın müdahillerinden Avukat Nusret Senem, “bu ifade ile şunu anladık. Hüsnü Çalmuk davayla ilgili bu bilgileri silme talimatı vermiş. Bu bilgisayarlara çok belge girdi. Bu sahte belgeleri silme gereği duydular. Tanığın mahkemeye gelerek burada ifade vermesini talep ediyorum” şeklinde konuştu.

‘ÇOK ÖNEMLİ DELİLLERİ YOK ETMEYE ÇALIŞTILAR’

Davanın müdahilleri arasında bulunan Avukat Zeynep Küçük de tanık ifadesine karşı, “ben olayla ilgili olarak başmüfettişle yaptığım görüşmede şu an yargılanan sanıkların, gündüz yapılan duruşma kayıtlarının imhası teşebbüsünde bulunduklarını da söylediler. Başmüfettiş, ‘Eğer zamanında gitmeseydik hiçbir duruşma kaydına ulaşamayacaktık’ dedi. Başmüfettişin zamanında müdahalesiyle o kayıtlar emniyet altına alındı. Dolayısıyla bu sanıklar çok önemli bir delili yok etmeye çalıştılar” beyanlarında bulundu.

GERİ DÖNÜŞÜMÜ OLMAYACAK ŞEKİLDE FORMAT ATTIRDI

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde de mahkeme başkanı Haydar Metiner, tanık M.R.’nin tanık sıfatıyla verdiği ifadeyi okudu. M.R. ifadesinde olay tarihinde Silivri Cezaevinde bilgisayar teknisyeni olarak görev yaptığını kaydederek, “Ergenekon ve Şike davaları yargılamalarının yapıldığı binada görev yapıyordum. Hüsnü Çalmuk bizi yanına çağırdı. 41 masaüstü bilgisayara geri dönüşümü olmayan CD ile format atmamızı istedi. Biz neden bakanlığın programıyla format atamayacağımızı sorduk. Ancak kendisinin talimatını yapmak zorunda kaldık. Böyle bir olayla ilk kez karşılaşmıştım” ifadelerini kullandı.

600 TERÖRİST SALDIRDI FETÖ’CÜLER MÜHİMMAT BİLE GÖNDERMEDİ

Davada mağdur sıfatıyla ifade veren Muhterem Bağcı ise FETÖ üyesi hâkim ve savcılardan şikâyetçi olduğunu söyledi. 24 yıllık polis memuru olduğunu bildiren Bağcı, “2009’a kadar normal görevimdeydim. 2009’da Ergenekon kapsamında tutuklandım. FETÖ ile mücadelemizi bildikleri için bizden korkuyorlardı. 7 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye oldum. Tahliye olduktan sonra da fiziki ve teknik takibe maruz kaldım. Bu süreçte dostlarımız bizi tanımaz oldu. 6 yıl açıkta kaldıktan sonra tekrar Şırnak Beytüşşebap’ta göreve başladım. Burada 600 kişilik terörist grubu ilçeye saldırdı. FETÖ’cüler ise bize ne destek ne mühimmat gönderdi. 15 Temmuz’da da ilçede FETÖ ve PKK birlikte hareket etti” şeklinde konuştu.

AŞAĞIDAKİ HABERLER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
EYT’liler toplandı CHP’den vatanseverler bir bir gidiyor
EYT’liler Burdur’da toplanıyor Gazetelere seçim paketi yok mu?
EYT’lilerin hak kaybı giderilmelidir Sarı Basın Kartı Yönetmeliğine tepki
Dikta zihniyetin hukuk karşısındaki hali perişanı Göreve geldikten 6 ay sonra çatısı çökmüş bir garaj
Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.