
Burdur çiftçisinin temel gelir kaynaklarından birisi olan, ülke üretiminin üçte birini karşılayan İnsuyu Ovası fasulye üretimini bu yıl iklim değişikliği vurdu. Fasulye üreticisi zamansız yağışlardan, dolu vurgunundan dolayı rekolte düşüklüğünden ve buna rağmen ürünün para etmemesinden yakınıyor. Ziraat Odası Başkanı İbrahim Demir ile birlikte İnsuyu Ovası fasulye üreticilerinin sorunlarını yerinde araştırdık. Fasulye üreticisi Mehmet Ali Akbaş’la fasulye tarlasında ürün toplarken konuştuk.
Gerek yetiştirilen taze fasulyenin kalitesi gerekse lezzetiyle Türkiye’de marka haline gelmiş bulunan İnsuyu Ovası fasulye üreticiliği küresel çapta büyük değişiklikler gösteren ülkemizi de vuran iklim değişiminin sıkıntılarını yaşıyor. İnsuyu Havzasında bulunan Çine Ovasında binlerce fasulye üreticisi bu tyıl değişken iklim şartlarından çok fazla etkilendiklerinden, bu sebeple rekoltenin yarıdan fazla düştüğünü, üstüne üstlük rekolte düşüklüğü ve arz eksikliğin e rağmen fiyatlarında geçen yılın fiyatları kadar olmadığından para kazanamadıklarından yakınıyor. Geçen yıl dekardan 3 ton verim alınırken bu yıl 1,5-2 tona düştüğünü belirten fasulye üreticisi Mehmet Ali Akbaş, “yetiştirmesi başlı başına bir sorun. Yetiştiriyoruz ama satması daha büyük bir sorun. Malı götürüyoruz hale, bir saat önce fiyat 3 liraysa biraz bollaştı mı ürün tüccar fiyatı düşürüyor, 2 lira veriyor. Zaten maliyet 2 lirayı geçiyor. Sadece toplatma maliyeti 1 lirayı buluyor. Vermesen ne yapacaksın? Günlük toplanıyor, yeşil fasulye, bekletme şansımız yok. Ürün bozuluyor” diye yakınıyor.
Burdur Ziraat Odası Başkanı İbrahim Demir, “bu yıl fasulye üreticileri doğal afetlerden çok sıkıntı çektiği”ni, “zamansız yağışların, iklimin değişmesi dolayısıyla meteorolojik değişikliklerin çiftçiye çok olumsuz yansıdığı”nı belirterek, “çiftçi bundan çok mağdur oldu. Bölgemizde fasulye ekim zamanı Nisan sonu Mayıs başıdır. Bölgesel yağış rejimine göre Nisan ayında yağması gereken yağmur Haziran ayına kaydı. Çiftçi buna hazırlıksız yakalandı. Öte yandan ekonomik zorluklar da kendisini gösterdi” diye konuştu.
Başkan Demir şu görüşleri ileri sürdü:
“Çiftçinin maliyetleri çok yüksek. Gübre, ilaç, ekim dikim harcamaları, tohum ve mazot harcamalarına dayanan maliyet hayli yüksek. Bundan dolayı geçen yıllarda dekardan 3 ton verim alınırken bu yıl yarı yarıya düşerek 1-1,5 tona düştü. Rekolte yüzde 50 azaldı ama fiyatlar yüzde 50 artmadı. Geçen yıl 3 lira olan fiyatlarda bu yıl günlük değişim geçiren ve 1,5-3 lira arasında oynayan bir seyir izlemektedir. Maliyetler yüksek, fiyatlar yerinde sayıyor. Buna göre çiftçi yüzde 50 zarar etmiş durumda.”
Sezonu 3 ay süren, bütün çiftçilerin bu ayı beklediği, ayrıca gübre tüccarının, ilaç tüccarının sezon sonunu iple çektiği, Ankara, İstanbul, Ankara gibi büyük kentlere de sevkedilen İnsuyu Ovasında fasulye üreticisi Mehmet Ali Akbaş da üretimden ve satıştan gelen zorluklardan yakınıyor. Mehmet Ali Akbaş şu görüşleri savunuyor:
“Yetiştirmesi başlı başına bir sorun. Yetiştiriyoruz ama satması daha büyük bir sorun. Malı götürüyoruz hale, bir saat önce fiyat 3 liraysa biraz bollaştı mı ürün tüccar fiyatı düşürüyor, 2 lira veriyor. Zaten maliyet 2 lirayı geçiyor. Sadece toplatma maliyeti 1 lirayı buluyor. Vermesen ne yapacaksın? Günlük toplanıyor, yeşil fasulye, bekletme şansımız yok. Ürün bozuluyor.
Eskiden sezonda 100 ton üretim yaparken bu yıl 50-60 tonda kalacak.”
Ekonomik kriz de sorunlara tuz biber ekmiş. Dövizin artması mazotta, gübre gibi girdilerde korkunç artışlara sebep olduğundan yakınan Akbaş, “bu işte esnafın fırsatçılığı da var. Her şeyi dolara bağlıyorlar” diye yakındı.