
Artık Eski Haline Gelemeyecek Olan Koca Göl’ün Ölümü
Havzada Göl’ü besleyen akarsu kaynaklarının (dere ve çayların) önüne barajlar, bentler inşa ederken, Göl’ün canını çekercesine civarındaki arazide ruhsatlı ruhsatsız 3 bine yakın derin sondajla suyunu emerken nihayet uzun süredir suyu çekilen ve kuruyan Burdur Gölü geri dönülemez noktaya geldi. Her ne kadar küresel kuraklığın etkisi varsa da Burdur Gölü’nün gerçek katilinin, aynı zamanda Burdur’dan yükselen feryatları, acı çığlıkları yatıştırmak için Burdur’a gelip “Göl’ü Kurtarma Eylem Planları” ilan eden Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve DSİ olduğunun altı çizilmek gerekir.
BURDUR GÖLÜ ARTIK ESKİ HALİNE GELEMEZ
Burdur Gölü’nde yürütülen bilimsel çalışmaların detayları hakkında Hürriyet’ten Salim Uzun’a konuşan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İskender Gülle, “Burdur Gölü’nün geldiği son noktayı görmek için bilim insanı olmaya gerek kalmadığı”nı, “çünkü göldeki çekilme eski haline dönmeyecek şekilde kritik seviyeyi aştığı”nı ve “artık Burdur Gölü’nün eski haline getirilemeyeceği”ni vurguladı.
Bilim insanları, doğa harikası Burdur Gölü için en acı haberi verdi; Göldeki çekilme süreci artık geri döndürülemez aşamada. Göl öldü!
Büyüklüğü bakımından ülkemizin yedinci büyük gölü, Söğüt Dağı ile Suludere Yayla dağ kütleleri arasında kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan oluk şeklindeki tektonik çöküntünün sularla dolması sonucu oluşmuş, 100’e yakın kuş türüne ve yaklaşık 300 bine yakın su kuşuna, özellikle dünyada nesli tükenmekte olan dikkuyruk ördeklerinin % 70’ine ev sahipliği yapan, endemik kuş türlerinin ve Burdurikus balığının barınma alanı olan Burdur Gölü’nde bilim insanlarının yaptığı son çalışmalar ülkemiz ve Burdur halkı için korkunç gerçeği ortaya çıkardı. Göl’ün su seviyesindeki azalmanın kritik noktayı aştığını söyleyen bilim insanları, sürecin insan ve hayvan sağlığını ciddi boyutlarda etkileyeceğini, başta kanser ve akciğer hastalıklarının tırmanacağını vurguladı. Son yıllarda Burdur Belediyesi “Göl Festivali” gibi çeşitli etkinliklerle Göl’ün üzerinde dolaşan bu karabulutlara ve açıklanan bu acı gerçeğe dikkatleri çekmeye ve bir farkındalık oluşturarak kurtarılması çaba sarfedilmesini sağlamaya çalışmış, başta Tarkan ve Sümer Ezgü Göl’e gelerek bu gerçeğe dikkat çekmişti.
TUZ ORANI KRİTİK SEVİYEDE
Su miktarındaki azalışın durdurulamayacağını, mevcut durumda ancak tek yapılabilecek şeyin, su miktarındaki azalışın en alt noktaya çekebilmek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gülle, “bunu yapsak bile önümüzdeki 10 yılda eski Burdur Gölü olmayacak. 1980’den bu yana tuzluluk oranı yüzde 40 arttı. Önümüzdeki 10 yılda bu orana yüzde 30 daha eklenecek ve tuzluluk oranı deniz suyunu geçecek. Kuş türleri azalacak, popülasyon etkilenecek, ekolojik zenginlik yok olacak” dedi.
YAZIN SICAKLIK ARTACAK;
BAŞTA KANSER OLMAK ÜZERE HASTALIKLAR ÇOĞALACAK
Su oranındaki azalmanın sadece hayvanları değil, insanları da etkileyeceğini kaydeden Prof. Dr. Gülle, “yazın sıcaklığın artacağı”nı, “kışın daha çok don olayının görüleceği”ni belirterek, “Göl’ün çekilen kısımlarındaki toz ve tuz, rüzgârlar ile yerleşim yerlerine doğru harekete geçecek. Bu durum solunum yolları hastalıkları, çeşitli kanser türleri hatta kalp damar hastalıklarında artışa neden olacak” diye konuştu.
Gülle şu görüşleri ifade etti:
YERALTI SULARI DA TEHLİKEDE; SUYUN
AZALMASINDA YÜZDE 90 SU KULLANIMI ETKİLİ; BOL
SU KULLANIMINA ALIŞTIRILMIŞ VATANDAŞIN SUYUNU DA KESEMİYORSUNUZ
“Biz bu öngörüleri bilimle yapıyoruz. Çünkü bu tespitlerin dünyada örnekleri var. Burdur Gölü’nün suyunun azalmasında yüzde 10 doğal, yüzde 90 aşırı su kullanımı etkili. İşin dramatik tarafı su oranı azaldıkça biz daha çok su kullanımına yöneliyoruz. Bu durum yer altı sularını da yok ediyor. Uyarıyorum; uzun vadede susuzluk sorunu çok ciddi boyutlara ulaşacak. Bakanlıklar her şeyin farkında. Ancak çözüm artık çok zor. Çünkü sosyal tepkileri göze alıp bol suya alışan vatandaşın suyunu kesemiyorsunuz. Bakanlıkların da yapacağı bir şey kalmadı. Kaçınılmaz sona doğru sürükleniyoruz.”

Göreve geldiği günden bu yana 4 yıldır Göl’ün kurumasının sonuçlarının farkında olan ve bu sebeple Göl’e dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak amacıyla etkinlik üstüne etkinlik düzenleyen ve yetkili ve etkili çevrelere adeta yalvarırcasına yardım dileyen Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, “bir çevreci olarak yalvarıyorum; lütfen sesimizi artık duyun. Gölümüzdeki çekilme inanılmaz boyutlara ulaştı. Burada açık bir doğa faciası yaşanıyor” dedi.
Başkan Ercengiz, “belki gölümüzü eski haline getiremeyiz ama süreci yavaşlatmanın bir yolunu bulabiliriz. İlgili bakanlıklar lütfen harekete geçsin. Biz de belediye olarak elimizden gelen tüm gayreti ortaya koyarız” diye konuştu.
AKILLI OSİ BAKANLARI VE DSİ MÜDÜRLERİ SAYESİNDE GÖL’ÜMÜZÜN BAŞINA GELENLER!