
Atı ilk defa evcilleştirenler Öntürk atalarımız İskitler/Sakalardır. MÖ 4’üncü bin yılda Hazar Denizi’nden Kingan dağlarına kadar olan coğrafyada vahşi at sürüleri İskitlerce (Sakalarca) evcilleştirilmeye başlanmıştır. (1)
Atın evcilleştirilmesi, göçebeliğin en ileri ve yüksek safhası olan atlı çoban kültürünün (2) dinamiğidir. Ve atlı çoban kültürünü insanlık tarihinde ilk defa Öntürkler geliştirmiştir. Diğer kavimler Öntürklerden öğrenmişlerdir. Örneğin tarımda oldukça ilerlemiş olan Ön Asya toplumlarında atın evcilleştirilmesi, Öntürklerden birkaç bin yıl sonra olduğu saptanmıştır. (3) Bundan dolayıdır ki, Türklerin devlet kuruculuğu ünlüdür ve önemlidir. Çünkü ileri bir medeniyet yatağı olan nehir boyları, deniz kenarlarındaki verimli tarım arazilerine sahip bölgelerde ileri bir medeniyet geliştirilmiştir ancak tarımcı kavimler, devlet kuruculuğu zayıf olduğundan, atlı çoban kültürünün Yeryüzü Hükümdarlığı ülküsüne kavuşmayı beklemiştir, yani göçleri ve askeri seferleri… Yani Tarih, Türk aşısını beklemiştir. Batılılar, son zamanlara kadar medeniyete ve devlete ancak tarım devrimiyle geçilebildiği anlayışına saplandıklarından, bizim tembel
tarihçilerimiz de Avrupa Tarih anlayışının güdümüne girmesinden dolayı, belki de bilinçli olarak göçebe toplumuyla atlı çoban kültürü aşamasındaki toplumun farklılığını gözlerden kaçırarak, göçebeliğin en ileri safhası olan atlı çoban kültüründe yaşayan Türklerin “medeniyetsiz” olduklarını, medeni yetenekten yoksun bulunduklarını, dolayısıyla devlet vb. örgütleyemeyeceklerini ileri sürmüşlerdir. (4)
Ama şimdilerde Batı dünyası atın evcilleştirilmesinin, devlet kuruculuğu ve medeniyete geçişteki tarihi önemini ve rolünü kavrayınca atalarının mezarlarında at kemiği aramaya başlamışladır (!)
Altın Elbiseli Adam’ın yanında Orta Asya’daki hafriyatlarda geyik desenli ve boğa başlarıyla süslü altın kılıç kabzaları bulunmuştur. (5)
Bu zenginlik sıradan bir olgu değildir. Bir üretim fazlasını, artık ürünü, meta üretimini, bilimi, matematiği, yönetilen ve yöneten sınıfları, kısacası devleti gerektirir. Devlet olmadan bu kadar büyük zenginlikler biriktirilemez, korunamaz.
İskitler konusuna devam edeceğiz.
Yazıyı özgün metinden okumak için:
Not: Okuyucularımızın görüşleri bizim mürşidimizdir. Eleştiri ve görüşlerinizi yazarsanız bu sayfada yayınlarız. fatih.ozcan53@gmail.com
KAYNAKLAR: (1) Semih Güneri, Türk Altay kuramı, Kaynak Yayn. 1. Basım, s. 155-282 (Aktaran Dr. Doğu Perinçek, Og’dan Oğur’a Devletin Oluşma Sürecinin Türkçedeki İzleri, s. 134)- Bahtiyar Aydın, Sakalar/İskitler Gizlenen Kök Atalarımız, s. 93 (2) Doğu Perinçek, Og’dan Oğur’a Devletin Oluşması Sürecinin Türkçedeki İzleri, 5. Basım, Kaynak Yayn. S.93 (3) Laypanov-Miziyev, age, s.40 (Aktaran Dr. Doğu Perinçek, age, s.134) (4) Kafesoğlu 2003:33 (Aktaran Salih Özçamca, Türklerin Göçebeliği Hakkında Birkaç Not, s.178) https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/345685 (5) Bahtiyar Aydın, age, s. 45 |
- HAKLILAR BIKTILAR!
- Antalya ÇGD’ye taze kan
- Türkiye ve Rusya, Batı ile Gerginliğin Ortasında Daha Yakın Bağlar Kuruyor
- Burdur Gölü’nün kuruyan kıyıları için yol haritası
- Antalya’da Öğrenci Eylemleri Durmak Bilmiyor
- Antalya Vatan Partisi Kurultaylarını yapmayı sürdürüyor
- “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Medyanın Sorumluluğu” Çalıştayı
- İmamoğlu destekçileri dün Kapalı Yol’daydı